Sayfalar

17.08.2013

EKO-JÎN YOLDA: 13 Ağustos 2013 - Amed / Bismil

           


Amed ile Bismil arasıda engebesi az 50 kilometrelik yol Dersim-Amed arasındaki rampalı ve virajlı yollardan sonra bize çerez gibi geldi. Saat yedide Amed'en yola çıktık. Dokuz bucukta Bismil'deydik. Görüşme saatini tutturmak için yolda oyalandık. Saat Onda Bismil'e Giriş yaptık.





     İlçe girişinde düdüklerimizi öttürüp "Dicle Fırat özgür akacak!" "Baraja inat yaşasın hayat!" "Biji Bajaran ekolojik!" sloganları atıp Bismil belediyesinin önüne gittik. Belediye başkanı Songül Hanım bizi makamında karşıladı. Sohbet esnasında Bismil'in bölgenin tahıl ambarı olduğunu vurguladık. çevre kentlere bolluk dağıtan Bismil Ovasının yoğun şekilde kullanıla böçekle mücadele ilaçları, gübre yüzünden hastalık dağıtmaya başladığıını konuşituk. Ayrıca GDO'lu ve Hibrit tohumlarınınn önümüzdeki on yıl içinde ne tür sağlık sorunları yaşatacağıı bilemeyeceğimizi.  Bitki çeşitliliğiini yok etmenin yanı sır kısır olan bu tohumların çiftçi uluslar arası şirketlere bağımlı kıldığıını anlattık.




Sohbet sonrası basın açıklamasını belediye binasının önünde yaptık.


    BASINA VE KAMUOYUNA
    Bir Kılam çekti bizi Bismil’e .  Filîtê Qito kılamı. Kılam’da Etmankî aşiretinin Serhad’dan Bismile gelip hayvanlarını  tahılla takas ettiği geçer.  Klamdan Bismil ovasının çevresindeki kentleri doyurmakla kalmadığını, ulaşımın atla deveyle yapıldığı yıllarda bile Serhat’ın tahıl ihtiyacını karşıladığını anlıyor,  Zehirli ilaçlar, gübreler kullanmadan da Bismil de yapılan tarımın bereketinin bölgeyi doyurduğunu öğreniyoruz. Oysa bugün Bismil’de toprağa kısır hibrit tohumlar düşmekte. Atadan kalma tohumları  ise hızla yitirmekteyiz. Hibrit tohumlar daha fazla ürün ve dayanıklılık vaat etse de atadan kalan  tohumlar bittiğinde fiyatını uluslar arası şirketlerin belirlediği patentli tohumlara, suni gübreye ve tarım ilaçlarına mahkum olacağız. Bu mahkumiyete bağlı tarımsal borçlanmanın yarattığı bunalım Hindistan da on binden fazla tarım işçisinin intihar etmesine neden oldu. Bizde de uzun vadede de küçük ve orta büyüklükteki tarım işletmelerinin iflasına ve köylerin yok olmasına neden olacak. Ayrıca dünyanın  en büyük leylek kolonisinin bulunduğu topraklarda doğal hayat da bitecek.
    Bu tuzağa düşmemek için ilgili kurum ve kuruluşlar çiftçiye gerekli bilgilendirme yapmalı. Farkındalık yaratan etkinlikler düzenlemeliler.  Bismil’in şifalı toprakları kanser, çölyak hastalığı gibi binlerce ölümcül hastalığın taşıyıcısı katil besinleri üretmemeli. Şifa dağıtan doğallığı bozulmamış ürünler ürettiğimiz zamanlara geri dönmeliyiz. Ekolojik yaşamı medeniyetlerin kurulduğu topraklarda kurmalı  ve yaymalıyız.   
   Daha fazla Vakit kaybetme lüksümüz yok. Bir an önce bize yaşam yerine ölüm dağıtan yiyeceklerden vazgeçmeliyiz.  Ayrıca doğayla uyumlu karbon izi olmayan, üretken kentler, kasabalar ve eko köyler kurmaya başlamalıyız. Doğrudan demokrasinin ve dayanışma kültürünün hakim olduğu hiyerarşi ve tahakküm karşıtı başka bir hayatı ekolojik yıkımlara inat, bu topraklarda yeniden örmeliyiz. 



   





    Akşam saat sekizde İbrahim Oruç parkında Yerkürenin bahcıvanı belgesel gösterimini yaptık. Permakültürün sürdülebilir ev tasarımı hakkındaki film alt yazılı olduğundan simultane çeviri yaptık. Filmin ardından Ayşegül Akyüz tohum takas şenlikleri hakkında kouşma yaptı. tohum takasının gerekliliğii hibrit ve GDO'lu tohumların sonuçları hakkında halkla sohbet ettik.

Bismil fotoğraf albümü : https://www.facebook.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder