Batman yolu da tıpkı Bismil yolu gibi bizleri neredeyse hiç zorlamadı. Batman kent merkezine girdiğimizde saat yedi bucuktu. İnsanları rahatsız etmemek için ilk defa bir kentte sessizce girdik.
Batman belediye başkanı uzun süredir tutuklu bulunduğundan Batman belediye başkan vekili Serhat Temel bizleri belediye girişinde karşıladı. Bölgede bisiklet yolları yapan tek belediyesi olduğunu vurguladık. Bisiklet yollunun teknik hatalarını belirttik. Serhat Temel, " Yolculuğunuzu ilk duyduğum andan itibaren anlamı ve önemli bulduğunu, doğaya zarar veren HESler ve barajlara karşı olduklarını özellikle Ilısu barajının yapılmaması için yıllardır önemli bir mücadele yürürrüklerini söyledi. Batman belediyesi olarak Dünyanın ve bölgenin ciddi bir risk altında olduğunun dfarkında olduğunu Çevreyle doğayla barışık ekolojik bir anlayışın kente yerleşmesi için ellerinden geleni yaptığını söyledi."
Belediyedeki görüşmemiz sonrası Hasankeyfe doğru yola koyulduk. Yolda artık bizim köyün olduğunu söylediğimiz şikefte köyünde solukladık. Ayranımızı içip sohbet ettik.
Bölge ekonomisine hiç bir katkısı olmayan. Ortadoğunun sürekli savaş hallinde olmasının en önemli nedeni olan petrol kuyularını önünden geçtik.
Köy ziyareti sonrası saat altı gibi Hasankeyfte çardakların olduğu bölümde basın açıklamamızı yaptık.
BASINA VE KAMOUYUNA
Barışın yolu yoktur. Barışın kendisi bir yoldur. Demiş Gandhi. Bizler de yolumuz barış olsun diye bisikletlerimizle Dersim’den yola çıktık. Dersim’den Hasankeyf’e gelene kadar bir şeyi çok iyi öğrendik; barışmamız gereken nehirler, barışmamız gereken dağlar, ağaçlar, kuşlar var.
Sayısız baraj ve Hes projeleriyle bitirilmek istenen bir Munzur, yakılmış köyler ormanlar, delik deşik edilmiş dağlar, üzerinden asfalt yolların geçtiği sazlıklar, yaşam alanlarından koparılmış kuşlar gördük. Bizler İnsanın insan üzerindeki tahakkümüne karşı olduğumuz kadar insanın doğa üzerindeki tahakkümüne de karşıyız. İnsanı merkeze alan ve doğa üzerinde her türlü müdahaleyi mübah gören, yer yüzündeki tüm varlıkların insan için yaratıldığını savunan bencil anlayışa dur demek için yollara koyulduk.
Doğadaki değişim ve dönüşümlerin, yapım ve yıkımların doğal yollarla gerçekleşmesi gerektiğine inandığımız için yollardayız. Bugün dünyada UNESCO’nun doğal ve kültür mirası kriterlerinin onda dokuzunu karşılayan tek yerleşim yeri olan Hasankeyf, elli altmış yıl önce masa başında hazırlanmış ıIısu barajı ile sular altında bırakılmakta ,Dicle vadisi kurutulmaya çalışılmaktadır.
Birer modern tufan olarak gördüğümüz barajlara hep birlikte karşı çıkmak, sesimizi sözümüzü yükseltmek için buradayız. Yolculuğumuzun adını yeni bir yaşam koyduk. Sadece biz insanlar için değil Dersim’de Munzur için, Diyarbakır’da kurutulan sazlıklar için, Leylekler için, yalı çapkınları için, her canlı için yeni bir yaşam diliyoruz.
Yine buradan doğanın bir parcası olan bizler insanların akıllarına, mantıklarına değil kalplerine, vicdanlarına seslenmek istiyoruz ve diyoruz ki; doğanın yani geleçeğimizin yaşamımızın yıkımına ve talanına dur deyin!
Eko-Jin Kolektifi
Batman / Hasankeyf fotoğraf albümü: https://www.facebook.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder